Avrupa Adalet Divanı, AB’de bulunan bir
şirketin rekabet ihlâli yapması halinde, bu şirketin yarı yarıya
kurucuları olan üst şirketlerin de cezalandırılabileceğine karar verdi. Yani
artık cezalar belirlenirken yalnızca ihlâli gerçekleştiren şirketin değil, bu
şirketin ortaklarını oluşturan tüm grupların yıllık gelirleri esas
alınabilecek.
Kararın temeli, 2007 yılında 6 farklı şirket tarafından kurulmuş olan bir
kartele 243 milyon Euro ceza verilmesine dayanıyor. EI DuPont ve Dow
şirketlerinin yarı yarıya paydaş oldukları ortak girişim (Joint Venture)
şirketi olan DDE’nin de kartele karışmış olması sebebiyle, Mahkeme iki ana
şirketi de cezalandırdı. Kararda iki ana şirketin, DDE’nin ticari
faaliyetlerinin üzerinde “belirleyici etkisi” (decisive influence) olduğu
vurgulandı. Bunun sebeplerinden birisi de iki ana şirketin üst düzey
yöneticilerinin, DDE’nin yönetim kadrosunda bulunmasıydı.
Cezanın hukuki dayanağı ise AB Rekabet Hukuku’nda bulunan teşebbüs
(undertaking) sorumluluğu oldu. Ortak girişim, tek bir tüzel kişilik
olabileceği gibi, ekonomik bir bütünlük halinde hareket eden bir tüzel kişiler
grubu da olabilir. Birbiri üzerinde belirleyici etkisi bulunan ve bağımsız
hareket etmeyen şirketler de böyle bir gruptur.
Mahkemenin konuya ilişkin belirlediği kıstaslar;
-
Alt şirket,
üst şirketten bağımsız hareket edemiyor olmalı ve iki tüzel kişilik arasındaki
ekonomik, organizasyonsal ve hukuki bağlantılar incelenmelidir,
-
Üst şirketin
veya şirketlerin direkt olarak bir rekabet ihlâli yapmış olmasına gerek yok,
-
Eğer üst şirket,
alt şirketin %100’üne sahip ise komisyonun inceleme yapmasına gerek yok, çünkü
bu durumun belirleyici etkinin varlığına bir karine olduğu zaten kabul
edilmektedir,
-
Eğer %50-%50
ortaklık ile kurulmuş bir girişimden söz ediyorsak, burada komisyon ceza
verebilmek için her iki teşebbüsün bu ortaklık üzerinde belirleyici etkisi
olduğunu tespit etmelidir,
şeklinde belirlenmiştir.
Bu kararın
yansımaları ise çok kısa bir süre içerisinde gerçekleşecektir. Zira şu anki
uygulamaya göre tek başına bir teşebbüs olan alt şirketin, rekabet ihlali üst
şirkete yansımamaktadır.
DuPont v.
Commission ve Dow v. Commission kararlarında tanımlanan decisive influence
kavramı, farazi olayda anlatılan Rekabet Hukuku’nu by-pass denemesini yok
sayarak hakkaniyeti sağlamakta ve bir bakıma Ticaret Hukuku kurumlarından olan
“tüzel kişilik perdesini aralanması”nı uygulamaktadır.
Son olarak
belirtmek gerekir ki; mahkemenin yaptığı tanımdan anlaşıldığı kadarıyla, JV AŞ üzerinde
A’nın değil de yalnızca V’nin belirleyici etkisi varsa, bu durumda yalnızca V
şirketi cezalandırılabilir.
Kararlar için:
DuPont
Dow