Sayfalar

6 Şubat 2014 Perşembe

4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun Değişiyor: Yenilikler Neler?

Merhaba,

4054 sayılı RKHK'nın günümüz şartlarına uyarlanması yıllardır gündemde olan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen bir konuydu. 2013 yılı sonlarında ise bu konudaki çalışmalar somut bir hal kazanarak Bakanlar Kurulu'nun önüne gitti ve sır gibi saklanan tasarı en sonunda meclise ulaştı.

Meclisteki taslak ile yürürlükteki Kanun arasındaki farkların neler olduğu ve ne gibi yeniliklerin hayatımıza gireceğini bu çalışmamda madde madde karşılaştırmalı olarak inceledim. 


4. madde (Karteller ve De minimis):
Rekabeti sınırlayıcı anlaşmaları düzenleyen 4. maddeye yeni bir fıkra eklenmiştir. Bu sayede de minimis uygulaması ülkemizde de kıstasları Kurul tarafından belirlenecek bir şekilde Kanun’a girmiş olacaktır. Yeni hükme göre Kurul tarafından belirlenecek olan Pazar payı ve ciro sınırlamalarının altında kalan teşebbüsler hakkında inceleme yapılmayarak Kanun’dan muaf tutulacaklar.

5. madde (Bireysel Muafiyet):
Muafiyeti düzenleyen 5. madde değiştirilmiştir. 13. maddede anlatılan muafiyetin geri alınması halleri de 5. maddeye eklenmiştir. Bu sayede muafiyete ilişkin tüm hükümler bir araya getirilmiştir. Ayrıca muafiyetin şarta bağlandığı hallerde muafiyetin şartın yerine getirildiği tarihten başlayacağını ön gören hüküm metinden çıkarılmıştır.
Muafiyetin geri alınması ile ilgili olarak, kararın yanıltıcı, yanlış veya eksik bilgiye dayanılarak alınması hallerinde kararın hiç alınmamış sayılacağına ilişkin fıkra kaldırılmıştır. Son halde madde planı, muafiyet, muafiyetin geri alınması ve grup muafiyeti ve bunun geri alınması şeklinde oluşmuştur.

7. madde (Birleşme ve Devralmalardan, Yoğunlaşmalara Geçiş):
7. madde ile Birleşme ve Devralmalar kavramı yerini Yoğunlaşmalara bırakmıştır. Maddenin en başında yoğunlaşmanın ne olduğu tanımlanmaktadır. Tanımlara bakıldığı zaman birleşme ve devralmanın tanımlarının yapıldığı ve bunların yoğunlaşma olarak adlandırıldığı görülmektedir. Yasak olan işlemler de aynen korunmuştur. Ancak burada inceleme yapılırken dikkate alınan hakim durum testi, yerini ilgili AB tüzüğünde yer alan teste bırakmıştır. Burada aslolan hakim duruma değil, rekabetin bozulması sonucunun doğmasıdır.
Ayrıca 10-12. maddeler arasında yer alan Kurum’a bildirilecek birleşme ve devralmalar, bunların bildirilmemesi ve bildirime ilişkin maddeler de 7. maddeye taşınmış ve 5. maddede olduğu gibi konuya ilişkin bir bütünlük elde edilmiştir.
Bunlarla beraber yoğunlaşma incelemelerinin süreleri de maddeye eklenmiştir. Kurul bildirim tarihinden itibaren otuz işgünü içinde incelemeyi tamamlamak zorundadır. Ancak bu süre özelleştirmeler hariç Kurul kararı ile 4 aya kadar çıkarılabilir.

8. madde (Menfi Tespit artık yok):
8. maddede düzenlenen Menfi Tespit müessesi kaldırılmış ve 8. madde “Rekabet Savunuculuğu” olarak değiştirilmiştir. Bu kapsamda, Kurul’a 4, 6 ve 7. maddelerde yasaklanan eylem ve işlemler ile benzer etkiyi doğuracakamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından yapılan idari işlem ve düzenlemelere karşı yargı yoluna gidebilme hakkı tanınmaktadır.
Bununla birlikte Kurum’un rekabet hukuku ve politikasının etkinliğini artırmak amacıyla diğer kurumlarla işbirliği yapacağı ve rekabet savunuculuğu faaliyetlerinde bulunacağı öngörülmektedir.
Kurum’un rekabet savunuculuğu çerçevesinde rekabetçi ortamı etkileyebilecek konulara ilişkin görüş bildirmek üzere Rekabet İstişare Konseyi kurması da maddede düzenlenmektedir.

9. madde (İhlale Son verme):
9. madde lafzında bazı düzenlemeler yapılmış ve 4 ile 6. maddelerin ihlaline ilişkin emarelerin varlığı halinde ilgili teşebbüslere konuyla ilgili bildirim yapabileceği düzenlenmiştir. Kurul’un yapısal tedbirler alabilme yetkisi ise aynen korunmuştur.

10. madde (Uzlaşma):
Soruşturmaların hızlanması ve ekonomik faydanın sağlanması amacıyla uzlaşma kurumu getirilmiştir. Uzlaşma, taahhütten farklıdır ve kesilecek olan ceza üzerinde Kurum ile uzlaşmaya gidilir. Burada dikkat edilmesi gereken konu ise soruşturmanın uzlaşma ile sonuçlandırılması halinde uzlaşmanın esasına ilişkin herhangi bir konunun dava konusu yapılamayacağıdır.

11, 12 ve 13. madde (Yürürlükten Kaldırılan Hükümler):
Bu hükümlerde 11 ve 12. maddeler yoğunlaşmalar ile ilgili olduklarından 7. maddenin içine, 13. madde ise muafiyet ile ilgili kısmı 5. maddenin içine derç edilmiştir. 13. maddenin menfi tespite ilişkin kısmı ise menfi tespitin kaldırılmasının sonucu olarak yürürlükten kalkmıştır.

14. madde (Bilgi ve Belge talepleri):
Maddenin lafzı gözden geçirilmiş ve Kurulca belirlenecek süre sınırı kanunileşmiştir. Ayrıca devlet sırrı niteliğindeki belgelerin de durumu netleştirilmiştir ve bunların Kurum’a sunulmasından imtina edilebileceği hükme bağlanmıştır.

15. madde (Yerinde inceleme):
Kurum’un yerinde inceleme yetkileri genişletilmiştir. Bununla birlikte delillerin karartılmasına karşı önlem niteliğinde bir hüküm getirilerek büro, dolap ve benzeri yerlerin yirmidört saate kadar mühürlenebileceği öngörülmektedir. Ayrıca, bilişim sistemlerinin yüksek teknik bilgi gerektirmesi sebebiyle maddenin sonuna yeni bir fıkra eklenerek teknik personelin de meslek personeli ile beraber yerinde incelmeye katılabileceği öngörülmektedir.

16. madde (Cezalar):
TTNET’in 15 milyon TL idari para cezası ödemesine neden olan ve bu haliyle başkan tarafından da karşı oy ile eleştirilen sabit oranlar terk edilerek, Kurul’a takdir hakkı tanıyan bir hüküm getirilmiş. Daha önce %0,1 ve %0,5 sabit oranlı olan cezalar artık, üst sınıra dönüştürülmüştür.

22. madde (Kurulun Teşekkülü):
Yargıtay ve Danıştay’ın Kurul kontenjanı kaldırılmıştır. Bu iki kurum yerine bir üye Adalet Bakanlığı’ndan ve bir üye de Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu bakanlıktan gösterilecek. Yeni düzenleme ile ortaya çıkan hukukçu eksikliğini doldurmak amacıyla Adalet Bakanlığı kontenjanından atanacak üyenin hukuk fakültesi mezunu olacağı belirtilmiştir.
Yapılan bu değişikliğin temelinde yatan sebebin ise Rekabet Kurumu'nun bir yargı organı değil, bir idari organ olduğu fikrinin olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu bakanlığa tanınan kontenjandan atanacak üyenin ise sermaye piyasaları, bankacılı ve finans alanında deneyim sahibi olması şartı aranmış olup, bu deneyimin sınırı belirlenmemiştir. Dolayısıyla bu şart, tavsiye niteliğinde kalmıştır.

23. madde (Atanma şartları):
Maddeye yapılan ekleme ile siyasal bilgiler fakültesi mezunlarının da Kurul üyesi olabileceği ifade edilmiştir.

24. madde (Görev Süreleri):
Bir Kurul üyesinin en fazla bir dönem daha seçilebileceği hükme bağlanmıştır. Maddede ayrıca üyelerin görevinin başında kalmasını engelleyecek nitelikte bir ceza davası açılması halinde, bu üye görevine dönünceye kadar onun süresini tamamlamak üzere Bakanlar Kurulunca atama yapılacağı belirtilmektedir.

25. madde (Yasaklar):
Kurul üyelerinin yasaklı eylemlerinin düzenlendiği 25/1’e bir ekleme yapılarak üyelerin; bilimsel yayın yapabileceği, ders ve konferans verebileceği ve bunlar karşılığında da ücret alabileceği düzenlenmiştir. Sosyal yardım ve eğitim amaçlı dernek, vakıf ve benzeri kurumlar ile kar amacı gütmeyen kooperatif ortaklığına da katılımın önü açılmıştır. Burada aranan tek şart ise asli görevin aksatılmamasıdır.
Ayrıca üyelerin ve personelin görevinden ayrılmalarının ardından iki yıl süreyle Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak idari ve yargısal süreçlerde teşebbüsleri temsil etmeleri yasaklanmıştır.

27. madde (Kurulun Görevleri):
Kurulun görevleri arasında bulunan alım-satım ve kiralama işlemlerini yapmak, üçüncü kişilerde olan hak ve borçlara ilişkin işlemlere karar vermek ve yılda bir defa rapor yayımlamak taslakta yer almamaktadır.
Ayrıca diğer ülkelerin mevzuatını ve politikalarını izlemek görevi de kaldırılarak bunun yerine diğer ülkeler ve AB Komisyonu ile işbirliği yapılmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi görevi getirilmiştir. Son olarak da Kurul’a, Kurum’un ana stratejisi ve amaç ve hedeflerini belirlemek de görevler arasında sayılmıştır.

28. madde (Kurulun Çalışma Esasları):
Daha önceden pek çok madde içerisinde dağınık bir şekilde bulunan çalışma usul ve esasları tek bir madde içerisine toplanmıştır. Maddede oylama usulü de belirlenmiştir ve oy vermekten kaçınmak yasaklanmıştır. Kurul üyelerinin mazeretsizlik halleri de düzenlenerek üst üste üç veya bir takvim yılı içinde beş toplantıya katılmayan üyenin üyelikten çekilmiş sayılacağı belirtilmiştir.

30. madde (Başkanlığın Görev ve Yetkileri):
27. maddede yapılan değişiklik ile bazı işler Kurul’un elinden alınmıştır. Kurul’un asli işlerinin rekabet düzenlemelerinin yapılması ve bu konudaki iş ve işlemler hakkında karar alınması olduğu ifade edilerek Kurumla ilgili idari ve mali konular ve izin için başvurulması dahi gerekmeyen Kanun kapsamı dışındaki başvurular ve sadece ciro eşikleri kontrolünü içeren basit devralmalar gibi işler olduğu ifade edilmiştir. Bu amaç doğrultusunda Kurul’dan alınan görevler 30. madde ile Başkanlığa yüklenmiştir. Kurumun yıllık faaliyet raporları, bütçesi ve mali tablolarını hazırlamak; iç denetim gerçekleştirmek; idari mali işleri yapmak; Rekabet İstişare Konseyine başkanlık yapmak ve sekretarya işlerini yürütmek; piyasaları takip etmek ve sektör araştırmaları yapmak başkanlığın yeni görevleri arasındadır.

32. madde (Hizmet Birimleri):
Kurum’un hizmet birimlerinin düzenlenmesi ve kadroların belirlenmesi yetkisi Kurul’a verilmekteydi. Ancak, 12/7/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar ile bu hüküm iptal edilmişti.
Doğan bu boşluğu doldurmak amacıyla hizmet birimlerinin tanımı ve görevleri Kanun’un 32. maddede tüm hizmet birimleri detaylı olarak düzenlenmiştir.

34. madde (Personelin Statüsü):
375 sayılı KHK ile 190 sayılı KHK’da yapılan değişikliklere uygun olarak madde yeniden düzenlenmiştir. Buna göre personele yapılacak olan ek ödemeler, sosyal ve mali haklara ilişkin usul ve esaslar söz konusu KHK’lara göre ödenecektir. Ayrıca kadro ve unvanlara ilişkin olarak da 190 sayılı KHK’ya atıf yapılmıştır.

36. madde (Meslek Personeli):
Bu maddede düzenlenen rekabet uzmanlığı kavramı meslek personeli olarak değiştirilmiş ve Rekabet başuzmanları, uzmanlar ve uzman yardımcıları meslek personeli olarak adlandırılmıştır.

38. madde (Emeklilik ve Hizmet Sürelerinin Değerlendirilmesi):
Burada kurum çalışanlarının 4/c kapsamında olduğu düzenlenmektedir. Ayrıca personelin başka kurumlara geçici atanması, başka kurumlarda görev yapanların Kurul üyesi olarak seçilmesi gibi haller de detaylı olarak düzenlenmiştir.

40. madde (İlk İnceleme):
Soruşturmaların daha hızlı çözümlenebilmesini sağlamak amacıyla önaraştırmadan ayrı olarak bir ilk inceleme kurumu getirilmiştir. Bu kurum ile önaraştırma öncesi bir denetim olarak getirilmiştir. İlk inceleme Kurul tarafından yapılmaz. Kuruma ulaşan şikayet ve ihbarların ciddi ve yeterli olup olmadığının değerlendirildiği bu aşamanın ardından, yeterli bulunan şikayet ve ihbarlar Kurul’un önüne gider ve burada Kurul tarafından önaraştırma açılıp açılmayacağına karar verilir. Ayrıca kimlerin şikâyetçi sayılacağına dair bir tanım yapılmıştır.

43. madde (Soruşturma):
Burada soruşturma süresi altı aydan dört aya inmiştir. Raporun yeterli görülmemesi halinde raportörlere iade edilebilmesi düzenlenmiştir. Yine bu düzenlemeye paralel olarak, raporun ilk dört ayda tamamlanamaması halinde verilecek ek süre de altı aydan dört aya inmiştir.
Ayrıca soruşturma devam ederken, ihlalin gerçekleşmediğine kanaat getiren Kurum tarafından soruşturmanın sonuçlanması beklenmeden sonlandırılabilmesi ön görülmüştür.

44. madde (Taahhüt):
Taahhüt müessesesi AB uygulamaları ile karşımıza çıkmaktadır. Daha önce de duyurduğumuz üzere Rekabet Kurumu uzun süredir bu konu üzerinde çalışmaktaydı. Bu çalışmaların neticesinde ortaya çıkan taahhüt mekanizmasına göre, bir rekabet ihlali yapan teşebbüs bu durumu bertaraf etmeye yeterli düzeyde bazı yükümlülükler taahhüt edecektir. Bu taahhütlerin değerlendirilmesi sırasında, taahhüttün ne zaman yapıldığı, ihlalin büyüklüğü, ihlali giderebilecek etkiye sahip olup olmadığına, ıslah niteliği olup olmadığına vb. bakılır. Bu taahhütler soruşturmadan önce veya soruşturma sırasında verilebilir. Teşebbüsün elindeki tüm taahhütlü sözleşmeleri feshetmesi, bir başka teşebbüsün elindeki tesislerin %75’ini elden çıkarması gibi taahhütler AB’de daha önce gerçekleştirilmiş soruşturmalardan çıkan örneklerdir.

45. Maddeler (Savunma):
Savunma ve dosyaya giriş hakkını düzenleyen maddeye göre, hakkında soruşturma yürütülen raporun tebliği ile birlikte iki ay içerisinde yazılı savunmasını iletir. Bunun üzerine raportörlerce hazırlanan ek görüş bir ay içerisinde savunma yapanlara tebliğ edilir. Ardından da bir ay içerisinde bu görüşe yeni bir cevap daha gönderilmesi beklenir. Bu süreçte hakkında soruşturma yürütülenler ticari sırlar ve kurum içi yazışmalar hariç her türlü belgeyi incelme hakkını haizdirler.
Kurul, hakkında soruşturma yürütülenleri bilgilendirmediği ve savunma hakkı vermediği konuları kararına dayanak yapamaz. Hakkında soruşturma yürütülenler en geç sözlü savunma toplantısının sonuna, bu yapılmazsa yazılı savunma süresi bitinceye kadar delil sunabilirler.

46. madde (Sözlü Savunma Toplantısı):
 Toplantının en az soruşturmanın tamamlanmasından itibaren 1 ay sonra yapılabileceği sınırı kaldırılmıştır. Ayrıca, yazılı olarak talep etmesi durumunda, yürürlükteki kanundan farklı olarak şikâyetçinin de toplantıda dinlenebileceğine hükümde yer verilmiştir.

48. madde (Soruşturmanın Tamamlanması):
Yürürlükteki kanunda, sözlü savunma toplantısından sonra 15 gün olan karar verme süresi de dosya üzerinden yapılan incelemelerde olduğu gibi bir aya çıkarılmıştır.

52. madde (Nihai Karar):
Yürürlükteki hükümden farklı olarak, inceleme ve araştırmanın konusu ve karara karşı yargı yolu da nihai kararın unsurları arasında sayılmıştır. Buna karşın, inceleme ve tartışılan ekonomik ve hukuki konuların özeti ile ileri sürülen bütün delillerin değerlendirilmesi çıkartılmıştır. Ayrıca toplantıya katıldığı halde iki ay içerisinde kararı mazeretsiz olarak imzalamayan üyenin toplantı tutanağındaki görüşü doğrultusunda imza atmış sayılacağı ifade edilmiştir.

55. madde (Temyiz):
İptal edilen kararların yargılama giderlerinin Kurum bütçesinden ödeneceği, bunun karşılanamaması halinde ise doğacak ödenek ihtiyacının Maliye Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı belirtilmektedir.

56. madde (Kanuna Aykırı İşlemler):
Ödenmişlerin sebepsiz zenginleşmeye göre iadesi hususu kaldırılarak, bu işlemlerin sonucu doğrudan genel hükümlere bırakılmıştır. Bununla beraber yalnızca 4. madde bakımından geçerli olan hüküm artık tüm ihlaller açısından sonuç doğuracaktır.

57. madde (Tazminat):
 4 ve 6 ile birlikte 7. madde de tazminat hakkı kapsamına alınmıştır. Bununla beraber doktrinde tartışmalara sebep olan “tazminat için kusur şart mıdır” sorusu da yeni düzenleme ile cevaplandırılmış ve “kusurlu olarak” şartı getirilmiştir.
Ayrıca, üç kat tazminata hükmetme konusunda da hâkime takdir hakkı verilmiştir. Yürürlükteki maddeden üç katın takdiri olarak varılacak bir sonuç mu yoksa kesin miktar mı olduğu anlaşılmamaktadır. Bu cezai şart için ağır kusur şartı da getirilmiştir.

60, 61, 62. maddeler (Kurum Çalışanlarının Suç İşlemesi):
Kurum personelinin ancak görevleri nedeniyle işledikleri suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacağı kanuna eklenmiştir.
Ayrıca BDDK Kurul üyeleri ile Kurum çalışanlarının hukuki ve cezai sorumluluğunu düzenleyen Bankacılık Kanunu 104. maddenin burada da kıyasen uygulanacağı öngörülmüştür.

Geçici Madde 6:
Kanun’un yayımı tarihinde geçici olarak Kurumda görevlendirilmiş ve sonradan uzman kadrosuna atanmış olanların meslek personeli sayılacağı ifade edilmiştir.
Geçici Madde 7:
Yürümekte olan soruşturmalarda süreler için yürürlükte olan kanun uygulanacaktır.
Geçici Madde 8:
Kontenjanı kaldırılan Yargıtay ve Danıştay’ın seçtiği Kurul üyeleri görev sürelerini tamamlarlar.
Geçici Madde 9:
Kaldırılan kadrolarda bulunan çalışanların hangi kadrolara geçirileceği ile ilgili hükümler yer almaktadır.