Merhaba,
4054 sayılı RKHK'nın günümüz şartlarına uyarlanması yıllardır gündemde olan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen bir konuydu. 2013 yılı sonlarında ise bu konudaki çalışmalar somut bir hal kazanarak Bakanlar Kurulu'nun önüne gitti ve sır gibi saklanan tasarı en sonunda meclise ulaştı.
Meclisteki taslak ile yürürlükteki Kanun arasındaki farkların neler olduğu ve ne gibi yeniliklerin hayatımıza gireceğini bu çalışmamda madde madde karşılaştırmalı olarak inceledim.
4. madde (Karteller ve De minimis):
Rekabeti sınırlayıcı anlaşmaları
düzenleyen 4. maddeye yeni bir fıkra eklenmiştir. Bu sayede de minimis
uygulaması ülkemizde de kıstasları Kurul tarafından belirlenecek bir şekilde
Kanun’a girmiş olacaktır. Yeni hükme göre Kurul tarafından belirlenecek olan
Pazar payı ve ciro sınırlamalarının altında kalan teşebbüsler hakkında inceleme
yapılmayarak Kanun’dan muaf tutulacaklar.
5. madde (Bireysel Muafiyet):
Muafiyeti düzenleyen 5. madde
değiştirilmiştir. 13. maddede anlatılan muafiyetin geri alınması halleri de 5.
maddeye eklenmiştir. Bu sayede muafiyete ilişkin tüm hükümler bir araya
getirilmiştir. Ayrıca muafiyetin şarta bağlandığı hallerde muafiyetin şartın
yerine getirildiği tarihten başlayacağını ön gören hüküm metinden
çıkarılmıştır.
Muafiyetin geri alınması ile
ilgili olarak, kararın yanıltıcı, yanlış veya eksik bilgiye dayanılarak
alınması hallerinde kararın hiç alınmamış sayılacağına ilişkin fıkra
kaldırılmıştır. Son halde madde planı, muafiyet, muafiyetin geri alınması ve
grup muafiyeti ve bunun geri alınması şeklinde oluşmuştur.
7. madde (Birleşme ve Devralmalardan, Yoğunlaşmalara Geçiş):
7. madde ile Birleşme ve
Devralmalar kavramı yerini Yoğunlaşmalara bırakmıştır. Maddenin en başında
yoğunlaşmanın ne olduğu tanımlanmaktadır. Tanımlara bakıldığı zaman birleşme ve
devralmanın tanımlarının yapıldığı ve bunların yoğunlaşma olarak adlandırıldığı
görülmektedir. Yasak olan işlemler de aynen korunmuştur. Ancak burada inceleme
yapılırken dikkate alınan hakim durum testi, yerini ilgili AB tüzüğünde yer
alan teste bırakmıştır. Burada aslolan hakim duruma değil, rekabetin bozulması
sonucunun doğmasıdır.
Ayrıca 10-12. maddeler arasında
yer alan Kurum’a bildirilecek birleşme ve devralmalar, bunların bildirilmemesi
ve bildirime ilişkin maddeler de 7. maddeye taşınmış ve 5. maddede olduğu gibi
konuya ilişkin bir bütünlük elde edilmiştir.
Bunlarla beraber yoğunlaşma
incelemelerinin süreleri de maddeye eklenmiştir. Kurul bildirim tarihinden
itibaren otuz işgünü içinde incelemeyi tamamlamak zorundadır. Ancak bu süre
özelleştirmeler hariç Kurul kararı ile 4 aya kadar çıkarılabilir.
8. madde (Menfi Tespit artık yok):
8. maddede düzenlenen Menfi
Tespit müessesi kaldırılmış ve 8. madde “Rekabet Savunuculuğu” olarak
değiştirilmiştir. Bu kapsamda, Kurul’a 4, 6 ve 7. maddelerde yasaklanan eylem
ve işlemler ile benzer etkiyi doğuracak kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından yapılan idari işlem ve düzenlemelere karşı
yargı yoluna gidebilme hakkı tanınmaktadır.
Bununla birlikte Kurum’un rekabet
hukuku ve politikasının etkinliğini artırmak amacıyla diğer kurumlarla
işbirliği yapacağı ve rekabet savunuculuğu faaliyetlerinde bulunacağı
öngörülmektedir.
Kurum’un rekabet savunuculuğu
çerçevesinde rekabetçi ortamı etkileyebilecek konulara ilişkin görüş bildirmek
üzere Rekabet İstişare Konseyi kurması da maddede düzenlenmektedir.
9. madde (İhlale Son verme):
9. madde lafzında bazı düzenlemeler yapılmış ve 4 ile 6. maddelerin
ihlaline ilişkin emarelerin varlığı halinde ilgili teşebbüslere konuyla ilgili
bildirim yapabileceği düzenlenmiştir. Kurul’un yapısal tedbirler alabilme
yetkisi ise aynen korunmuştur.
10. madde (Uzlaşma):
Soruşturmaların hızlanması ve
ekonomik faydanın sağlanması amacıyla uzlaşma kurumu getirilmiştir. Uzlaşma,
taahhütten farklıdır ve kesilecek olan ceza üzerinde Kurum ile uzlaşmaya
gidilir. Burada dikkat edilmesi gereken konu ise soruşturmanın uzlaşma ile
sonuçlandırılması halinde uzlaşmanın esasına ilişkin herhangi bir konunun dava
konusu yapılamayacağıdır.
11, 12 ve 13. madde (Yürürlükten Kaldırılan Hükümler):
Bu hükümlerde 11 ve 12. maddeler
yoğunlaşmalar ile ilgili olduklarından 7. maddenin içine, 13. madde ise
muafiyet ile ilgili kısmı 5. maddenin içine derç edilmiştir. 13. maddenin menfi
tespite ilişkin kısmı ise menfi tespitin kaldırılmasının sonucu olarak
yürürlükten kalkmıştır.
14. madde (Bilgi ve Belge talepleri):
Maddenin lafzı gözden geçirilmiş
ve Kurulca belirlenecek süre sınırı kanunileşmiştir. Ayrıca devlet sırrı
niteliğindeki belgelerin de durumu netleştirilmiştir ve bunların Kurum’a
sunulmasından imtina edilebileceği hükme bağlanmıştır.
15. madde (Yerinde inceleme):
Kurum’un yerinde inceleme
yetkileri genişletilmiştir. Bununla birlikte delillerin karartılmasına karşı
önlem niteliğinde bir hüküm getirilerek büro, dolap ve benzeri yerlerin
yirmidört saate kadar mühürlenebileceği öngörülmektedir. Ayrıca, bilişim
sistemlerinin yüksek teknik bilgi gerektirmesi sebebiyle maddenin sonuna yeni
bir fıkra eklenerek teknik personelin de meslek personeli ile beraber yerinde
incelmeye katılabileceği öngörülmektedir.
16. madde (Cezalar):
TTNET’in 15 milyon TL idari para
cezası ödemesine neden olan ve bu haliyle başkan tarafından da karşı oy ile eleştirilen
sabit oranlar terk edilerek, Kurul’a takdir hakkı tanıyan bir hüküm getirilmiş.
Daha önce %0,1 ve %0,5 sabit oranlı olan cezalar artık, üst sınıra
dönüştürülmüştür.
22. madde (Kurulun Teşekkülü):
Yargıtay ve Danıştay’ın Kurul
kontenjanı kaldırılmıştır. Bu iki kurum yerine bir üye Adalet Bakanlığı’ndan ve
bir üye de Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu bakanlıktan gösterilecek. Yeni
düzenleme ile ortaya çıkan hukukçu eksikliğini doldurmak amacıyla Adalet
Bakanlığı kontenjanından atanacak üyenin hukuk fakültesi mezunu olacağı
belirtilmiştir.
Yapılan bu değişikliğin temelinde yatan sebebin ise Rekabet Kurumu'nun bir yargı organı değil, bir idari organ olduğu fikrinin olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca Hazine Müsteşarlığı’nın
bağlı olduğu bakanlığa tanınan kontenjandan atanacak üyenin ise sermaye
piyasaları, bankacılı ve finans alanında deneyim sahibi olması şartı aranmış
olup, bu deneyimin sınırı belirlenmemiştir. Dolayısıyla bu şart, tavsiye
niteliğinde kalmıştır.
23. madde (Atanma şartları):
Maddeye yapılan ekleme ile
siyasal bilgiler fakültesi mezunlarının da Kurul üyesi olabileceği ifade
edilmiştir.
24. madde (Görev Süreleri):
Bir Kurul üyesinin en fazla bir
dönem daha seçilebileceği hükme bağlanmıştır. Maddede ayrıca üyelerin görevinin
başında kalmasını engelleyecek nitelikte bir ceza davası açılması halinde, bu
üye görevine dönünceye kadar onun süresini tamamlamak üzere Bakanlar Kurulunca
atama yapılacağı belirtilmektedir.
25. madde (Yasaklar):
Kurul üyelerinin yasaklı
eylemlerinin düzenlendiği 25/1’e bir ekleme yapılarak üyelerin; bilimsel yayın
yapabileceği, ders ve konferans verebileceği ve bunlar karşılığında da ücret
alabileceği düzenlenmiştir. Sosyal yardım ve eğitim amaçlı dernek, vakıf ve
benzeri kurumlar ile kar amacı gütmeyen kooperatif ortaklığına da katılımın önü
açılmıştır. Burada aranan tek şart ise asli görevin aksatılmamasıdır.
Ayrıca üyelerin ve personelin
görevinden ayrılmalarının ardından iki yıl süreyle Kanunun uygulanmasıyla
ilgili olarak idari ve yargısal süreçlerde teşebbüsleri temsil etmeleri
yasaklanmıştır.
27. madde (Kurulun Görevleri):
Kurulun görevleri arasında
bulunan alım-satım ve kiralama işlemlerini yapmak, üçüncü kişilerde olan hak ve
borçlara ilişkin işlemlere karar vermek ve yılda bir defa rapor yayımlamak
taslakta yer almamaktadır.
Ayrıca diğer ülkelerin mevzuatını
ve politikalarını izlemek görevi de kaldırılarak bunun yerine diğer ülkeler ve
AB Komisyonu ile işbirliği yapılmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi
görevi getirilmiştir. Son olarak da Kurul’a, Kurum’un ana stratejisi ve amaç ve
hedeflerini belirlemek de görevler arasında sayılmıştır.
28. madde (Kurulun Çalışma Esasları):
Daha önceden pek çok madde
içerisinde dağınık bir şekilde bulunan çalışma usul ve esasları tek bir madde
içerisine toplanmıştır. Maddede oylama usulü de belirlenmiştir ve oy vermekten
kaçınmak yasaklanmıştır. Kurul üyelerinin mazeretsizlik halleri de düzenlenerek
üst üste üç veya bir takvim yılı içinde beş toplantıya katılmayan üyenin
üyelikten çekilmiş sayılacağı belirtilmiştir.
30. madde (Başkanlığın Görev ve Yetkileri):
27. maddede yapılan değişiklik
ile bazı işler Kurul’un elinden alınmıştır. Kurul’un asli işlerinin rekabet
düzenlemelerinin yapılması ve bu konudaki iş ve işlemler hakkında karar
alınması olduğu ifade edilerek Kurumla ilgili idari ve mali konular ve izin
için başvurulması dahi gerekmeyen Kanun kapsamı dışındaki başvurular ve sadece
ciro eşikleri kontrolünü içeren basit devralmalar gibi işler olduğu ifade
edilmiştir. Bu amaç doğrultusunda Kurul’dan alınan görevler 30. madde ile
Başkanlığa yüklenmiştir. Kurumun yıllık faaliyet raporları, bütçesi ve mali
tablolarını hazırlamak; iç denetim gerçekleştirmek; idari mali işleri yapmak;
Rekabet İstişare Konseyine başkanlık yapmak ve sekretarya işlerini yürütmek;
piyasaları takip etmek ve sektör araştırmaları yapmak başkanlığın yeni
görevleri arasındadır.
32. madde (Hizmet Birimleri):
Kurum’un hizmet birimlerinin
düzenlenmesi ve kadroların belirlenmesi yetkisi Kurul’a verilmekteydi. Ancak,
12/7/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar ile bu hüküm iptal
edilmişti.
Doğan bu boşluğu doldurmak
amacıyla hizmet birimlerinin tanımı ve görevleri Kanun’un 32. maddede tüm
hizmet birimleri detaylı olarak düzenlenmiştir.
34. madde (Personelin Statüsü):
375 sayılı KHK ile 190 sayılı
KHK’da yapılan değişikliklere uygun olarak madde yeniden düzenlenmiştir. Buna
göre personele yapılacak olan ek ödemeler, sosyal ve mali haklara ilişkin usul
ve esaslar söz konusu KHK’lara göre ödenecektir. Ayrıca kadro ve unvanlara
ilişkin olarak da 190 sayılı KHK’ya atıf yapılmıştır.
36. madde (Meslek Personeli):
Bu maddede düzenlenen rekabet
uzmanlığı kavramı meslek personeli olarak değiştirilmiş ve Rekabet
başuzmanları, uzmanlar ve uzman yardımcıları meslek personeli olarak
adlandırılmıştır.
38. madde (Emeklilik ve Hizmet Sürelerinin Değerlendirilmesi):
Burada kurum çalışanlarının 4/c
kapsamında olduğu düzenlenmektedir. Ayrıca personelin başka kurumlara geçici
atanması, başka kurumlarda görev yapanların Kurul üyesi olarak seçilmesi gibi
haller de detaylı olarak düzenlenmiştir.
40. madde (İlk İnceleme):
Soruşturmaların daha hızlı
çözümlenebilmesini sağlamak amacıyla önaraştırmadan ayrı olarak bir ilk
inceleme kurumu getirilmiştir. Bu kurum ile önaraştırma öncesi bir denetim
olarak getirilmiştir. İlk inceleme Kurul tarafından yapılmaz. Kuruma ulaşan
şikayet ve ihbarların ciddi ve yeterli olup olmadığının değerlendirildiği bu
aşamanın ardından, yeterli bulunan şikayet ve ihbarlar Kurul’un önüne gider ve
burada Kurul tarafından önaraştırma açılıp açılmayacağına karar verilir. Ayrıca
kimlerin şikâyetçi sayılacağına dair bir tanım yapılmıştır.
43. madde (Soruşturma):
Burada soruşturma süresi altı
aydan dört aya inmiştir. Raporun yeterli görülmemesi halinde raportörlere iade
edilebilmesi düzenlenmiştir. Yine bu düzenlemeye paralel olarak, raporun ilk
dört ayda tamamlanamaması halinde verilecek ek süre de altı aydan dört aya
inmiştir.
Ayrıca soruşturma devam ederken,
ihlalin gerçekleşmediğine kanaat getiren Kurum tarafından soruşturmanın
sonuçlanması beklenmeden sonlandırılabilmesi ön görülmüştür.
44. madde (Taahhüt):
Taahhüt müessesesi AB
uygulamaları ile karşımıza çıkmaktadır. Daha önce de duyurduğumuz üzere Rekabet
Kurumu uzun süredir bu konu üzerinde çalışmaktaydı. Bu çalışmaların neticesinde
ortaya çıkan taahhüt mekanizmasına göre, bir rekabet ihlali yapan teşebbüs bu
durumu bertaraf etmeye yeterli düzeyde bazı yükümlülükler taahhüt edecektir. Bu
taahhütlerin değerlendirilmesi sırasında, taahhüttün ne zaman yapıldığı,
ihlalin büyüklüğü, ihlali giderebilecek etkiye sahip olup olmadığına, ıslah
niteliği olup olmadığına vb. bakılır. Bu taahhütler soruşturmadan önce veya
soruşturma sırasında verilebilir. Teşebbüsün elindeki tüm taahhütlü
sözleşmeleri feshetmesi, bir başka teşebbüsün elindeki tesislerin %75’ini elden
çıkarması gibi taahhütler AB’de daha önce gerçekleştirilmiş soruşturmalardan
çıkan örneklerdir.
45. Maddeler (Savunma):
Savunma ve dosyaya giriş hakkını
düzenleyen maddeye göre, hakkında soruşturma yürütülen raporun tebliği ile
birlikte iki ay içerisinde yazılı savunmasını iletir. Bunun üzerine raportörlerce
hazırlanan ek görüş bir ay içerisinde savunma yapanlara tebliğ edilir. Ardından
da bir ay içerisinde bu görüşe yeni bir cevap daha gönderilmesi beklenir. Bu
süreçte hakkında soruşturma yürütülenler ticari sırlar ve kurum içi yazışmalar
hariç her türlü belgeyi incelme hakkını haizdirler.
Kurul, hakkında soruşturma
yürütülenleri bilgilendirmediği ve savunma hakkı vermediği konuları kararına
dayanak yapamaz. Hakkında soruşturma yürütülenler en geç sözlü savunma
toplantısının sonuna, bu yapılmazsa yazılı savunma süresi bitinceye kadar delil
sunabilirler.
46. madde (Sözlü Savunma Toplantısı):
Toplantının en az soruşturmanın
tamamlanmasından itibaren 1 ay sonra yapılabileceği sınırı kaldırılmıştır.
Ayrıca, yazılı olarak talep etmesi durumunda, yürürlükteki kanundan farklı
olarak şikâyetçinin de toplantıda dinlenebileceğine hükümde yer verilmiştir.
48. madde (Soruşturmanın Tamamlanması):
Yürürlükteki kanunda, sözlü
savunma toplantısından sonra 15 gün olan karar verme süresi de dosya üzerinden
yapılan incelemelerde olduğu gibi bir aya çıkarılmıştır.
52. madde (Nihai Karar):
Yürürlükteki hükümden farklı
olarak, inceleme ve araştırmanın konusu ve karara karşı yargı yolu da nihai
kararın unsurları arasında sayılmıştır. Buna karşın, inceleme ve tartışılan
ekonomik ve hukuki konuların özeti ile ileri sürülen bütün delillerin
değerlendirilmesi çıkartılmıştır. Ayrıca toplantıya katıldığı halde iki ay
içerisinde kararı mazeretsiz olarak imzalamayan üyenin toplantı tutanağındaki
görüşü doğrultusunda imza atmış sayılacağı ifade edilmiştir.
55. madde (Temyiz):
İptal edilen kararların yargılama
giderlerinin Kurum bütçesinden ödeneceği, bunun karşılanamaması halinde ise
doğacak ödenek ihtiyacının Maliye Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı
belirtilmektedir.
56. madde (Kanuna Aykırı İşlemler):
Ödenmişlerin sebepsiz
zenginleşmeye göre iadesi hususu kaldırılarak, bu işlemlerin sonucu doğrudan
genel hükümlere bırakılmıştır. Bununla beraber yalnızca 4. madde bakımından
geçerli olan hüküm artık tüm ihlaller açısından sonuç doğuracaktır.
57. madde (Tazminat):
4 ve 6 ile birlikte 7. madde de tazminat hakkı
kapsamına alınmıştır. Bununla beraber doktrinde tartışmalara sebep olan
“tazminat için kusur şart mıdır” sorusu da yeni düzenleme ile cevaplandırılmış
ve “kusurlu olarak” şartı getirilmiştir.
Ayrıca, üç kat tazminata hükmetme
konusunda da hâkime takdir hakkı verilmiştir. Yürürlükteki maddeden üç katın
takdiri olarak varılacak bir sonuç mu yoksa kesin miktar mı olduğu
anlaşılmamaktadır. Bu cezai şart için ağır kusur şartı da getirilmiştir.
60, 61, 62. maddeler (Kurum Çalışanlarının Suç İşlemesi):
Kurum personelinin ancak
görevleri nedeniyle işledikleri suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacağı
kanuna eklenmiştir.
Ayrıca BDDK Kurul üyeleri ile
Kurum çalışanlarının hukuki ve cezai sorumluluğunu düzenleyen Bankacılık Kanunu
104. maddenin burada da kıyasen uygulanacağı öngörülmüştür.
Geçici Madde 6:
Kanun’un yayımı tarihinde geçici
olarak Kurumda görevlendirilmiş ve sonradan uzman kadrosuna atanmış olanların
meslek personeli sayılacağı ifade edilmiştir.
Geçici Madde 7:
Yürümekte olan soruşturmalarda
süreler için yürürlükte olan kanun uygulanacaktır.
Geçici Madde 8:
Kontenjanı kaldırılan Yargıtay ve
Danıştay’ın seçtiği Kurul üyeleri görev sürelerini tamamlarlar.
Geçici Madde 9:
Kaldırılan kadrolarda bulunan
çalışanların hangi kadrolara geçirileceği ile ilgili hükümler yer almaktadır.